SOL Parti Ankara Vilayet Örgütü, 3. Olağan Kongresi’ni bugün MMO Eğitim ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
3. Olağan Kongre, geçtiğimiz cuma günü ‘Gençlik ayakta’ yürüyüşünde gözaltına alınan parti üyelerinin selamı ile başladı.
Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Vilayet Sözcüsü Fatoş Erol, şunları söyledi:
“Memlekette gün be gün isyanımızı, çabamızı, umudumuzu daima birlikte büyüttüğümüz bu günlerde yeniden bir ortadayız. Günlerdir yerleşkelerini, sokakları direniş alanına çeviren gençler, okuluma, öğretmenime, geleceğime dokunma diyerek ayağa kalkan liseliler, İslamcı tek adam rejimine karşı isyanı, uğraşı hiç dinmeyen bayanlar, emeğine, alın terine, memleketine sahip çıkan işçiler, insanca ve onurlu bir hayat için memleketin dört bir yanında sesini, gayretini yükselten emekliler, daima birlikte, kent meydanlarında, yerleşkede, mahallede, omuz omuza tek adam rejimine karşı birlikte direndiğimiz sevgili çaba dostlarımız, hepiniz SOL Parti Ankara Vilayet Kongremize beğenilen geldiniz, sizleri Ankara Vilayet Örgütümüz ismine hürmetle sevgiyle selamlıyorum” dedi.
‘HEP BİRLİKTE GAYRET EDİYORUZ’
“Bugün burada demokrasi ve özgürlük için saltanata karşı daima birlikte diyerek buluştuk” diyen Erol, şöyle devam etti: “Yıllardır memleketin başına bir karabasan üzere çöken siyasal İslamcı tek adam rejimine karşı daima birlikte uğraş ediyoruz. 22 yılın sonunda halkı yoksulluğa, sefalete sürükleyen, sermayenin doymak bilmeyen hırsıyla ülkenin tüm kaynaklarını, tabiatını, hayatını talan eden siyasal İslamcı tek adam rejimi halkın dayanağını kaybetmiş, azınlığa düşmüş ve fakat emperyalizmin dayanağıyla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Uzunca bir vakittir iktidarını yalnızca muhalefete yönelik operasyonlarla, zorbalıkla, yargı aparatıyla, kayyumlarla sürdürebilmektedir. Bugün gelinen noktada tek adam rejimi ülkeyi bir darbe rejimine sürüklemekte, esasen her türlü hileyle, palavrayla ve baskıyla sürdürdükleri seçimlerin göstermelik dahi olsa yapılmasının anlamsızlaştırıldığı bir noktaya geldik.”
‘MİLYONLAR BU ENDİŞE RDUVARLARINI AŞTI’
“Ve tam da bu noktada halk siyaset sahnesine çıktı, iradesine sahip çıktı ve saray rejiminin saldırısını püskürttü” vurgusunu yapan Erol, “Gençlik hareketinin öncülüğünde yıkılan barikatlar, yıllardır halkın bu nizama karşı biriken haklı öfkesini de sokaklara taşırdı. Baskı rejimiyle korkutmak, sindirmek istedikleri milyonlar bu dehşet duvarlarını aştı. Uğraş artık, yazgısına sahip çıkmak için sahneye çıkan emekçilerin, emeklilerin, öğrencilerin, bayanların ve gençlerin halkın elinde yükseliyor. Ve bu uğraş yalnızca tek adam rejimini ve onun islamcı-faşist ittifakını yıkmak için değil birebir vakitte bu karanlık iktidarın yarattığı tüm tahribatın izlerini silmenin, yıllardır verilen eşit, özgür, kamucu ve laik bir ülke kurma uğraşının de bir modülü olmalıdır” diye konuştu.
MÜCADELE VURGUSU
“Bu çabamız sermayeye peşkeş çektikleri, talan ettirdikleri tüm kamu kurumlarını, doğal alanları, madenleri tekrar kamulaştırma uğraşıdır. Bu mücadelemiz patronların sağlık bakanı, eğitim bakanı olabildiği, temel haklarımızın piyasanın kar hırsına teslim edilebildiği karanlığın parçalanması içindir. Daha iki hafta önce Ankara’da Güven Hastanesinde çalışan bir işçinin beyin kanaması geçirdiği lakin çalışanı olduğu özel hastane tarafından tedavisinin fiyatsız yapılmadığı için hayatını kaybettiği bir karanlığın içindeyiz. Yeni doğan bebeklerin canlarının dahi özel hastanelerin kar hırsına kurban edildiği bir hırstan bahsediyoruz. Gencecik liseli çocukların sermayeye ucuz emek gücü yapıldığı MESEM’lerde bir bir hayatlarını kaybettiği bir kâr nizamından bahsediyoruz.”
‘MİLYONLARCA TABAN ÜCERTLİNİN HAYATTA KALMA GAYRETİ VERDİĞİ BİR SÜREÇTEYİZ’
“Eğitim sistemini gerici vakıflara ve diyanete teslim eden bir anlayışa karşı çaba ediyoruz. Taban fiyatın açlık hududunun altında kaldığı, milyonlarca emeklinin ve minimum ücretlinin hayatta kalma gayreti verdiği bir süreçteyiz. Emekçilerin canının yok sayıldığı, iş cinayetlerinin fıtratla normalleştirilmeye çalışıldığı bir devirdeyiz. Daha birkaç ay evvel özelleştirilmesine karşı daima birlikte direndiğimiz Çayırhan Maden Alanındaki özelleştirmenin çabucak akabinde yaşanan iş kazasının tesadüf değil sermayenin kâr hırsı olduğunu biliyoruz. Kurmaya çalıştıkları siyasal İslamcı tertibe en büyük tehdit olarak gördükleri bayanların en temel haklarına, ömürlerine, vücutlarına yönelik atakların, bayanları aile içerisine sıkıştırmaya çalıştıkları karanlığı biliyoruz.”
“Ve biliyoruz ki, bugün halkın ellerinde yükselen uğraş tam da bu karanlığı yırtacak olan çabadır, yaratmaya çalıştıkları bu haksız, hukuksuz tertibi, bu çete mafya tertibini dağıtacak olan halkın birleşik gayretidir. Günlerdir sokaklarda daima birlikte büyüttüğümüz çabamız, eşit, özgür ve insanca bir hayatı da kuracak olan irademizdir.”
‘MÜCADELE BİÇİMLERİNİ ÇOĞALTARAK GELİŞTİRECEĞİZ’
“Partimiz siyasal İslamcı faşizme karşı bugüne kadar olduğu üzere bu tarihi periyotta de, birleşik bir halk muhalefetinin örgütlenmesi için inisiyatif ve sorumluluk alacaktır” diyen Erol, “İktidarın yeni operasyonlarla artacak baskısına karşı çabayı her alanda birleşik bir uğraş olarak yürüteceğiz. Memleketin her yerinde olduğu üzere Ankara’da da halkın yasal ve demokratik muhalefetini hayatın her alanında birleşik örgütlenme ve gayret biçimlerini çoğaltarak geliştireceğiz. Halkın bu birleşik ve kararlı çabası ve tüm muhalefetin ortak hareketi sürdükçe bu halkı kimse teslim alamayacak, kesinlikle lakin kesinlikle Saray rejimi kaybedecek, halk kazanacak!” sözlerini kullandı.
‘1 MAYIS’LARDA BULUŞACAĞIZ’
“Bizler bu çürümüş nizamı kabul etmeyen milyonlarız” vurgusunu yapan Erol, “Haftalardır büyüttüğümüz bu çabamızı artık daima birlikte 1 Mayıs meydanlarına taşıyacağız. Birleşerek ve çoğalarak; dayanışma ve birlik içinde direncimizi ve gücümüzü büyüttüğümüz 1 Mayıs’larda buluşacağız. Ülkemizi bu karanlıktan; bir avuç haraminin saltanatından kurtaracak olan da bu birlikten doğan direncimiz ve gücümüz olacaktır” diye konuştu.
