Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı PKK’ya yaptığı “kendini feshet” davetinin akabinde yapılması beklenen PKK kongresine ait PKK Yürütme Komitesi’nden açıklama yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
’’Hareket ve halk olarak biz, Apo’nun 27 Şubat tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını’ tümüyle sahiplendik ve geçen iki aylık müddet içinde de hakikat anlamaya ve başarılı uygulamaya çalıştık. 1 Mart ve Nevruz açıklamalarımızda bu durumu ve tavrımızı net bir biçimde ortaya koyduk. AKP iktidarının oyalamalarına ve askeri hücumlarına karşın, bu açıklamalarda tabir ettiğimiz karar ve tavrı sürdürüyoruz. Çözmeye çalıştığımız meselelerin zorluğunu bildiğimiz için, çabuk etmemeye ve süreci bozan taraf olmamaya çalışıyoruz. DEM Parti İmralı Heyeti optimist açıklamalar yapıyor. Apo’nun umutlu olduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünü duyuyoruz. Ancak 27 Şubat tarihli davette belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey şimdi yok. Bu durumun değişmesini, Apo’nun özgür yaşar ve çalışır şartlara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz.”
ÖMER ÇELİK NE DEDİ
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in, bu ayın sonunda sürecin ’’belli bir evreye geldiği bir grup gelişmeler’’ beklediklerini açıklamasının ardından, DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan da bu hafta kıymetli gelişmeler olabileceği bildirisini verdi.
DEM PARTİ’DEN AÇIKLAMA
DEM Parti Küme Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te yaptığı basın toplantısıyla gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Soru: ANF’de bir açıklama var. Verilen kelamların yerine getirilmediği ve bu noktada bu kelamların yerine getirilmesi beklendiği söyleniyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında bizim yorumlayabileceğimiz yeni bir durum yok. Kongreyi toplama iradesinde bir sorun olmadığını, kongreyi toplamak istediklerini, birinci kararlarının gerisinde olduklarını lakin bu kararlarını yerine getirmek için söyledikleri kimi şartların gerçekleşmediğini söz ediyorlar. Bu şartlar olarak da Öcalan’a özgürlük koşularını, Öcalan’ın kongreye iştirak şartlarını tabir ediyorlar. Bizim onların ismine söyleyecek bir kelamımız yok. Kongreyi toplayabilecek, kongrede karar alma yetkisine sahip tek kişi olarak Öcalan’ı söz ettiler. Kongrenin toplanması için bu düzeneğin, bu irtibatın, diyalogun süratle gerçekleşmesi geriyor. Bu sorunda herkes kongrenin toplanmasını istiyor. Hükümet kanadından çokça açıklama geldi, süratle toplanması tarafında. Burada büyük bir istek olduğunu görüyoruz. Herkes hemfikir. Yapılan açıklama da bunu teyit ediyor. Bunun gereklerini yerine getirme sorumluluğu hükümettedir. Bu, Öcalan, PKK ve ilgililer ortasındaki diyalogdur. Bizim oraya söyleyeceğimiz bir şey yok. Beklentimiz bu talebin süratle yerine getirilmesi ve kongrenin süratli bir biçimde toplanmasıdır.
“HİÇ DUYMAYAN BİR YAKLAŞIM TAHLİLE KATKI SUNMAZ”
Soru: Daima somut adım vurgusu yapıyorsunuz. Bunların hiçbiri gerçekleşmedi mi?
Somut adım beklentimizin ne olduğunu söz ettik. Kamuoyu bunu çok âlâ biliyor. İmralı’daki tecridin süratle sonlandırılması sürecin ilerlemesi, gelişmesi ve sonuç alması için biricik değerde. Bu tartışmasız bir gerçek. Lakin siz de takip ediyorsunuz, İmralı Heyetimiz dışında adayla bir temas yok. Halihazırda birçok gazetecinin talebi olmasına karşın gidişler sağlanabilmiş değil. Adalet Bakanına da söz ettik, kamuoyuna da tabir ettik. Aydınların, muharrirlerin, gazetecilerin, siyasi partilerin, bu bahiste görüş ve kanısı olan herkesin adaya gidişine imkan verecek imkanların süratli bir biçimde yaratılması gerekiyor. Tekrar, Öcalan’ın orada bu çalışmayı yapabilmek için gerekli bilgi ve dokümana ulaşabileceği şartların yaratılması gerekiyor. Çalışmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin süratlice yapılması gerekiyor. Kendi talep ettiği şahıslarla görüşmesine imkan tanınması gerekiyor. Bunlar, Öcalan nezdindeki temel taleplerimizdir. Sıhhat, güvenlik ve özgürlük şartları yaratılmadan sürecin ilerlemesi, sonuç alınabilmesi mümkün değil.
Diğer bir sorun; bu ülkede Kürt sıkıntısının demokratik tahlilini konuşuyorsak, Kürt meselesinden kaynaklı bütün yasal mevzuatın taranıp değiştirilmesi ve gerçek manada her bir yurttaşın hayatına değecek somut değişikliklerin olması gerekiyor. Şöyle düşünelim: PKK silah bıraktı ve kendini feshetti ancak PKK nedeniyle cezaevinde olan beşerler hala cezaevinde kalmaya devam ederse, biz Kürt sorunu çözülmüş diyebilecek miyiz? Ya da bu ülkede infaz rejimindeki eşitsizlik giderilmeden Kürt probleminin demokratik tahlili gerçekleşmiş diyebilecek miyiz? Toplumun ve cezaevindeki mahpusların beklentilerine karşılık verecek, hepimizin ömründe somut olarak hissedebileceği itimat artırıcı adımların süratli bir halde atılması gerekiyor. Gelecek birinci yargı paketinde bu hususta düzenlemeler yapılması gerektiğini tabir ettik. Bu beklentimizi her vakit dillendirdik. Bundan sonra da dillendirmeye devam edeceğiz. Bütün bunları hiç duymayan bir yaklaşım tahlile katkı sunmaz.
“ÖCALAN’IN ÇALIŞMA KOŞULARININ SÜRATLE DEĞİŞMESİ GEREKİYOR”
Soru: Kongrenin toplanması için birtakım şartlardan bahsettiniz. İktidar da Nisan sonu diye tabir etti. Nisan’ın bitmesine birkaç gün kaldı. Bunun için yakın vakitte adaya tekrar bir ziyaret gerçekleyebilir mi? Bir müracaat var mı?
Biz hiç Nisan sonu diye bir takvim tabir etmedik. Hiçbir takvim lisana getirmedik. Çok farklı şeyler her vakit konuşabiliriz lakin bir Nisan sonu takvimine işaret olarak ele alınmamalıdır. Çok açık söylüyoruz: Çabucak yarın adaya gidişlerin olması lazım. Çabucak yarın adaya İmralı Heyetimizin de diğer heyetlerin gideceği bir yolun açılması gerekiyor. Bu, süreç açısından çok değerli. Süreçte tıkanma var diyecek durumda değiliz lakin sürecin ilerlemesi ve toplumsallaşması için çok süratli bir biçimde tecridin ortadan kaldırılması gerekiyor. Öcalan’ın çalışma koşularının süratle değişmesi gerekiyor.
“UMUT HAKKI TEMEL TALEBİMİZDİR”
Soru: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden kastınız nedir? Tecridin kaldırılması mı yoksa özgür bırakılması mı?
Fiziki özgürlüğü. Biz de birebir talepte bulunuyoruz. Sürecin başındayız. Sürecin ilerlemesi için de süratle atılması gereken adımlar var. Süreç ilerledikçe Kürt sorunu çatışma ve şiddet yerden türel ve siyası tabana taşındıkça öteki başlıklar da konuşulacaktır. Nihayetinde olması gereken, bizim de temel talebimiz fiziki özgürlüğüdür. Bunu açık ve net söylüyoruz. Bu birinci elden yapılması gereken, hiçbir yasal düzenlemeye gereksinim olmayan, mevzuatta tek bir virgülü oynatmadan yapılması gereken bir şey. Bunları yapalım, sonrası için toplumsal bir mutabakatla en geniş tabanda konuşacağımız çok başlık olacaktır. TMK, TCK ve bütün yasal mevzuattan konuşmamız gerekiyor. Bütün ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılması gerekiyor. O vakit umut hakkını da konuşmamız gerekiyor. Öcalan’ın özgürlüğünü de umut hakkını da konuşmamız gerekiyor. Umut hakkı biliyorsunuz milletlerarası bir hukuk terminolojisi. AİHM’in 2014 yılında Öcalan için verdiği bir ihlal kararı var. Avrupa Kurulunun bu kapsamda Türkiye’ye düzenleme yapın daveti var. Bahçeli’nin, “Silahlar gömülsün, örgüt kendini feshetsin, Öcalan’ın umut hakkı tanınsın” beyanları da var. Bu tartışmayı bugün için dışlamış değiliz fakat süratli bir halde sürecin ilerlemesi için birinci elden tecridin süratle kaldırılması gerekiyor. Ondan sonra umut hakkı temel talebimizdir. Öcalan için de ağırlaştırılmış müebbet mahpus alan öbür mahpuslar için de.
