Sergey Brin, Jeff Bezos ve Beyoncé üzere isimlerin Montessori eğitimi almış olması, bu oyuncaklara olan ilgiyi daha da artırdı. Ebeveynler, ekranlardan uzak, tabiata yakın, eğitici oyuncaklar arayışında Montessori usulünde birleşiyor.
Boise merkezli Lovevery üzere şirketler, yalnızca birkaç yıl içinde yüz milyonlarca dolarlık satış sayılarına ulaşarak bu trendin öncüsü oldu. Şirket, 2017’de 140 milyon dolar olan gelirini 2023’te 237 milyona çıkardı.
Eğitim temelli KiwiCo da Montessori’den ilham alan oyuncaklarının satışında %40’lık artış bildirdi. Oyuncak devi Fisher-Price bile bu ilgiye kayıtsız kalamayarak yeni bir ahşap seri duyurdu.
Oyuncak mağazası sahipleri, son yıllarda ebeveynlerin çanlı düdüklü, parlak oyuncaklar yerine daha sade ve pilli olmayan eserlere yöneldiğini belirtiyor.
Bu tercihin arkasında, çocukların daha fazla odaklanmasını ve yaratıcı düşünmesini teşvik eden Montessori yaklaşımı kadar, çevresel dertler da yer alıyor. Toy Association datalarına nazaran, 40 yaş altı ebeveynlerin yarısı sürdürülebilir oyuncak tercihini önceliklendiriyor.
Montessori usulü, 20. yüzyıl başında İtalyan doktor Maria Montessori tarafından geliştirildi. Çocuklara kendi suratlarında, ceza ve mükafata dayalı olmayan bir öğrenme ortamı sunmayı hedefleyen bu ideoloji, son yıllarda kamu okullarında da yaygınlaştı.
Bugün ABD’de yaklaşık 3.500 Montessori okulu bulunuyor ve bu sayı her yıl artıyor.
Ancak Montessori teriminin tescilli olmaması, hem okullar hem de oyuncak üreticileri ortasında kavramın esnetilmesine yol açıyor. Birçok şirket, “Montessori’den esinlenildi” ibaresiyle pazarlama yaparken, kimi oyuncaklar klasik Montessori sınıfından epey uzak içerikler taşıyor.
Tüm bu gelişmelere karşın, Montessori üslubu ahşap oyuncaklar sırf bir moda değil, yeni bir ebeveynlik yaklaşımının yansıması olarak öne çıkıyor. Sade dizaynları, çocukların dikkatini dağıtmadan meşgul etmesi ve mesken ortamlarına şıklık katması sayesinde yalnızca çocukların değil, büyüklerin de ilgisini çekmeye devam ediyor.
